İlk Kadın Veteriner Kimdir?
İlk Kadın Veteriner Kimdir? 1900’lerin başında sanayileşme çağı ve tıptaki gelişmeler büyüdükçe toplum, hayvan ve insan sağlığı alanında daha nitelikli profesyonellere olan ihtiyacı fark etmeye başladı. Her zaman dikkate alınan önemli bir gelişme alanı, büyük ölçüde erkek egemen bir meslek olan veterinerlik ve cerrahi alanı olmuştur. İlk kadın veteriner Christine Laddy-Rogers, mesleğe girerek ve diğer kadınların sahada girip başarılı olmaları için zemin hazırlayarak kredilendirildi.
Christine Laddy-Rogers
Roger Christina Laddy adıyla da anılan Christine Laddy-Rogers, 1874’te Londra’da kadınların eğitimini sadık bir şekilde destekleyen bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi. Christine, eğitimini Cambridge Üniversitesi’nde tamamladıktan sonra Londra’daki Royal Veterinary College’a başvurdu. 1897’de başvurusu reddedildikten sonra ısrar etti ve üniversitenin yönetim organına, Privy Council’e kabul edilmeye hak kazandığına dair davasını destekleyen kanıtlar sundu. 1898’de Kraliyet Veteriner Koleji’ne kabul edilen ilk kadın oldu ve 1899’da Veteriner Hekim Sertifikasını alan ilk kadın oldu.
Başarılar
Bu olağanüstü kadın, İngiliz ordusuna ait atları ve diğer çiftlik hayvanlarını tedavi ederek birçok hayvana örnek teşkil eden bir bakım sağladı. Başarıları onu, mirası bugün hâlâ yankılanan bir öncü yaptı. O sadece profesyonel olarak eğitilmiş bir veteriner olan ilk kadın değildi, aynı zamanda diğer kadınları da mesleği sürdürmeye teşvik ediyordu. Veteriner Hekim Sertifikasını tamamladıktan sonra, adlı bir kitap yazdı. Mesleğimizde kadınların veterinerlik alanında nasıl başarılı olabileceğini anlattığı.
Miras
Christine Laddy-Rogers bir öncüydü ve mesleğe girişi, o zamandan beri kadın veteriner hekimler için birçok kapı açtı. Veteriner hekimlik mesleği hala ağırlıklı olarak erkek egemen olmasına rağmen, son yıllarda veteriner hekimlikte kadın oranında bir artış olmuştur. Christine’in başarıları, kendisi gibi mükemmellik için çabalamaya devam eden gelecek nesil kadın veteriner hekimler için bir ilham kaynağıdır.
Çözüm
Christine Laddy-Rogers’ın başarıları bugünle alakalı olmaya devam ediyor. İlk kadın veteriner olarak cesareti ve kararlılığı, bireylerin hakları için mücadele etmesi ve eşitsizliğe meydan okumasıyla neler başarılabileceğinin bir örneğidir. Nihayetinde, veterinerlik alanına yaptığı ilham verici katkılar, kalıcı bir miras bıraktı ve gelecek nesiller için ilham verici bir örnek oluşturdu. Tarihte, insanlar hayvanların sağlığını kontrol etmek amacıyla veterinerliğe yönelmiştir. Özellikle İngiltere, bu alana dair ilk reformları gerçekleştirmiştir. Ancak çok fazla hayvan sahibinin hayvan sağlığı için veterinerlik hizmetine ihtiyaç duyması, tüm dünyada kadınların bu alana girmesini gerekli kılmıştır.
Bu nedenle, ilk kadın veteriner olmak üzere birçok tarihçi tarafından araştırmalar yapılmıştır. Sonuç olarak, ilk kadın veteriner olan Lucy Wills, 1791 yılında İngiltere’de, İngiltere Hükümetinin talebi üzerine, Askeri Hayvanların İzlenmesine İlişkin Takvimde yer almıştır.
Lucy Wills, 1783 yılında doğmuş ve 1804 yılında İkinci Dünya Savaşı’ndan önce İngiltere’de en iyi güvenilir veterinerlerden biri olmuştur. Wills, askerlerin arabalarını, atlarını ve diğer hayvanlarını teslim almasıyla birlikte yaşamını zor bir zamanda geçirmiş, onlara yardım etmiş ve onların sağlıklarını korumaya çalışmıştır.
Sonra, birçok kadın da bu alana girdi ve tarihte kadın veterinerlerin sayısı arttı. Şimdi, kadınlar veterinerlik alanında daha fazla sayıda kişiyi temsil etmektedirler ve bu, tüm dünyada ailesiyle beraber yaşamakta olan hayvanların ve diğer canlıların sağlığını koruyan önemli bir kadının simgesi olmaktadır.
Şu anda, tüm kadın veterinerler Lucy Wills’in başarısını özendirir ve aynı şekilde, hayvanların sağlığını koruma noktasında büyük bir hizmetleri olmuştur. Günümüzde, kişisel gelişimde, deneyimleri ve alanları genişletme amacıyla çalışarak, kadın veterinerlerin sayısı kesintisiz bir şekilde artmaktadır.
Kısaca, Lucy Wills, Lucy Wills’in ilk kadın veteriner olarak tarihte büyük bir etkisi olduğu gerçeği kabul edilmektedir. O, hayvanların sağlık ve refahını tehlikeye atmamak için onlara özel bakım sunarken ve kabul edilmiyorsa bile hayvan sağlığı hakkında konuşan biri olarak özgürlüğünü korumuştur. Bu nedenle, bu şanlı hayvancık arkadaşımıza her zaman saygı göstermeliyiz.