Ejder Meyvesi Zararları Nelerdir?
Ülkemizde son dönemde ünü giderek artan Ejder Meyvesi (Pitaya olarak da bilinir), aslında Hylocereus adlı bir kaktüs türünün ürünüdür.
Ana vatanı Güney Amerika olan ejder meyvesinin dışı kalın pembe bir doku ile kaplıdır. Yenilebilir iç kısmı beyazdır ve kiwi çekirdeklerine benzer minik siyah tohumlarla bezenmiş durumdadır. Türkiye’de yetişmediği için yüksek sayılabilecek fiyatına rağmen afif ekşi tadı ve çok duyulup merak edilen namıyla sıklıkla aranır ve tüketilir olmuştur.
Lifli yapısı, C ve B vitaminleri bakımından zengin olması ve bağışıklık sistemini destekleyen özellikleriyle Ejder Meyvesi insan vücudu için oldukça yararlı bir besin gibi görünüyor.
Ancak elbette, her besin gibi, ejder meyvesi zararları ile de gündeme gelebiliyor.
Ejder Meyvesi Zararları Nelerdir?
Tropikal bölgelerde yetişen ejder meyvesi, içeriği, tadı, kokusu ve ünü ile çoğu kişi tarafından denemek istense de, aslında özellikle ilk denemede çok dikkatli olmakta fayda var.
- Ejder meyvesi ile ilgili olarak dünyada bildirilen alerjik reaksiyon vakalarının sayısı çok düşük olsa da, bünyeye göre ciltte kızarıklık, yanma hissi, hafif şişlik, kaşıntı gibi alerjik cilt reaksiyonlarından, ölümcül sonuçlara yol açabilecek anaflaktik şoka kadar gidebilecek reaksiyonlara da neden olabilir. Anaflaktik şok, acil müdahale edilmesi gereken, solunum ve dolaşım depresyonları ile seyreden bir vakadır. Kişi, yalnız başına anaflaktik şoka girerse, müdahale edilemediği durumlarda vaka ölümle sonuçlanabilir.
- Yine alerji hikayesi olan veya bu meyveye alerjisi olduğunu bilmeyen kişilerin ejder meyvesini tüketirken biraz daha dikkatli davranmalarında fayda var.
- Özellikle gebelerde ve emziren annelerde, hem annenin hem de bebeğin sağlığı açısından ejder meyvesi çok daha dikkatli tüketilmelidir. Gebelik gibi uzun ve zorlu bir süreçte böylesi bir risk almak veya bebeğin alerjik reaksiyonlara yatkınlığı hakkında bilgi sahibi olmadan, onu böylesi bir reaksiyona maruz bırakma ihtimali oldukça sıkıntılı durumlar yaşanmasına neden olabilir.
Alerjik reaksiyonların ne zaman ve nasıl ortaya çıkacağını önceden kestirmek mümkün değildir. Örneğin, penisilin alerjisi olmadığını defalarca penisilin iğnesi vurularak gözlemlemiş bir hastanın, bir sonraki penisilin enjeksiyonunda anaflaktik şok yaşamayacağını kimse garanti edemez.
Konu ejder meyvesi olunca da, özellikle alerjik yatkınlığı olanların, gebelerin ve emziren annelerin, bu meyveyi tüketirken çok daha dikkatli davranmaları şarttır.